Hakk : Hak ve hakikatın kendisi, gerçeklerin
gerçeğiiAl-Haqq : The Truth. He whose being endures
unchangingly.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Hak geldi; bâtıl yok
oldu." (1)
"Truth has arrived, and Falsehood
perished" (1)
"Tey will realise that Allah is the Truth" (2)
"Allah'in hiç şüphesiz hak olduğunu bileceklerdir." (2)
" Allah is
the Reality" (2)
"Allah, hakkın ta kendisidir."
(2)
"The truth is from your Lord" (4)
"Hak,
Rabbinizdendir."(4)
- Kur'an-ı Kerim'de kelime ve türevleri olarak 285 ayette geçer. İslam
nazarında hakın kaynağı ilahi iradedir. Hakkın kaynağı Allahü Teâlâ'dır.
- Hak, inkarı mümkün olmayan, ispat edilmesine
gerek duyulmayan, varlığı kabul edilendir. Buna göre yüce Allah'ın varlığı
kabul edilmesi gereken şeylerin ilkidir. O'nun varlığı, kabul etme emri
henüz insanlara gelmeden kabul edilmiştir. Bu yüzden varlığı inkar edilemez.
Bütün varlık alemi, O'nun varlığının apaçık delilidir. Yüce Allah'ın her sözü
ve fiili haktır. O'nunla buluşmak haktır. O'na dayanan ve dayandırılan her şey
hak ve gerçektir.
O, Hak olmakla gerçeklerin gerçeğidir. O'nu bilmek,
bilgilerin en gerçeğidir. O'nu ikrar etmek sözlerin en gerçeğidir.
- Bir kimse bir şeyi kaybetse, bir parça kağıt üzerine "Ya Hakk" lafzını yazsa ve geceleyin o kağıdı
eli üzerine koyup gökyüzüne baksa o zayi eylediği şeyi Allah'ın izniyle bulur.
(8)
Kaynaklar:
1)
İsra, 812)
Nur, Nour,
253)
Hac, Hajj ,
624)
Kehf,
Kahf, 29 5)
Esmâ-ül Hüsna,
Karınca Yayınları, Nisan 2004 6)
Calligraphy, The
Most Beautiful Names, Tosun Bayrak, Threshold Books, 1985
7)
Islam
City
8) Miftahü'l Kulûb, Kalplerin Anahtarı,
(Fethiye Evradı Bölümü) Mehmed Nuri Şemseddin Nakşıbendî, Bedir Yayınevi,
2001